MANİSA

Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği’nin 2025 aydınlanma onur ödülü Cahit Berkay’ın

Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği’nin her yıl 17 Nisan’da verdiği ‘Aydınlanma Onur Ödülü bu yıl Manisa Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen törenle usta sanatçı Cahit Berkay’a verildi. İşte detaylar...

Törende konuşan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, “Ne yazık ki köy enstitülerini kapatan zihniyet, bugün hala bizi karanlığa hapsetmek isteyen zihniyetle aynıdır” derken bu okulları tekrar açacak, yarınlara taşıyacak olanların ise kendileri olduğunu söyledi.

Manisa Büyükşehir Belediyesi ve Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED)  iş birliği ile Kültür Sitesi Lale Salonu’nda, Köy Enstitüleri’nin 85. kuruluş yıldönümü ve YKKED Aydınlanma Onur Ödülü takdimi programı düzenlendi. CHP Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Murat Bakan ile CHP Eski Milletvekili, Gazeteci Mustafa Balbay’ın konuşmacı olarak yer aldığı programa, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, CHP İl Başkanı İlksen Özalper, CHP Manisa Milletvekili Selma Aliye Kavaf, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Genel Başkanı Gökhan Bal, Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Burak Deste, Genel Sekreter Yardımcıları, siyasi partilerin temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Kutlama Programı Anıta Çelenk Sunulmasıyla Başladı

Kuruluş yıl dönümü programı, Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk ve Milli Egemenlik Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başladı. İlçe belediye başkanları, başkan yardımcıları, siyasi partilerin temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların yer aldığı çelenk sunma töreninin ardından program Kültür Merkezi’nde devam etti. Şair-Yazar Tuğrul Keskin’in moderatörlüğünde düzenlenen programda, YKKED Mandolin Orkestrası, Prof. Dr. Ayfer Kocabaş’ın şefliğinde Cahit Berkay’ın, ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ ve ‘Dila Hatun’ filmlerinin müziklerini seslendirdi.

İzmir Dışında Verilen İkinci Ödül

Aydınlanma Onur Ödülü’nü genelde İzmir’de verdiklerini söyleyen YKKED Genel Başkanı Gökhan Bal, bu ödülün, İzmir dışında verilen ikinci ödül olduğunu kaydetti. Bal, “Burada bulunmaktan çok mutluyum. Biz Aydınlanma Onur Ödülü’nü her yıl 17 Nisan haftasında veriyoruz. Bu ödülümüzü; çalışma yaptığı alanda ülkesinin çağdaşlaşmasına, aydınlanmasına, demokratik bir yapıya kavuşmasına katkı koyan aydınlarımıza veriyoruz. 2025 Aydınlanma Onur Ödülü’nü de birçok müziğiyle ülkemizin çağdaşlaşmasına katkı veren usta isim Cahit Berkay’a vermekten de onur duyuyoruz” dedi.

Bal, ‘Köy Enstitüleri neden hala konuşuluyor’ eleştirilerinin doğru bir yaklaşım olmadığını belirterek, kuruldukları dönemde toplumun yüzde 80’inin köylerde yaşadığını hatırlattı. Bal, bu nedenle pozitif bir uygulamaya ihtiyaç duyulduğunu belirterek, İsmail Hakkı Tonguç’un uygulayıcı, Hasan Ali Yücel ve İsmet İnönü’nün de bu sürecin devamını sağlayan isimler olduğunu vurgulayarak hepsine minnet borçlu olduklarını ifade etti. Köy enstitülerinin uygulamalı, üretici bir iş eğitimi modeli olduğunu da dile getiren Gökhan Bal, “Artık köy yok, bu modele gerek yok” anlayışını yanlış bulduğunu belirtti. “Köy enstitüleri, Cumhuriyet insanını yetiştirme modelidir” diyen Bal, konuşmasının sonunda Manisa Büyükşehir Belediyesi ile YKKED arasında ortak çalışmalar yapılabileceğini söyledi.

“Köy Enstitülerini kapatan zihniyet, bugün bizi karanlığa hapsetmek isteyen zihniyetle aynıdır”

Kendisinin de YKKED üyesi olduğunu ve bundan gurur duyduğunu belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, “Cumhuriyet tarihinin en büyük aydınlanma projelerinden biri olan köy enstitülerinin 85’inci kuruluş yıldönümünde sizlerle olmaktan çok mutluyum. Bu salonda, bu inanca sahip insanlar olduğu sürece, nice yıldönümlerini gururla kutlayacağız. Küçükken okuduğum kitapların sayfalarında sadece harfler değil, hayaller vardı. Kalemde, toprağın ve bilginin birleştiği üreten bir eğitim anlayışı vardı. Bu anlayış köy enstitülerinden doğmuştu. Ne yazık ki köy enstitülerini kapatan zihniyet, bugün hala bizi karanlığa hapsetmek isteyen zihniyetle aynıdır. Hala eğitimimizi ve adaletimizi, bu zihniyet yönetiyor. Ama artık yerelde iktidarız. Artık inananlar korkmadan alanlarda hak, hukuk, adalet diye haykırıyor. Bu anlayışı yarınlara taşıyan onurlu, dik duran insanların sayısı her geçen gün artıyor. Bu artışta biz yöneticilerin sorumluluğu büyük” dedi.

Bu Mücadelenin Sonu Zafer Olacak

Zeyrek, “Hocamız az önce ‘İsim köy enstitüsü mü olmalı’ dedi. Evet, olmalı. Çünkü oradaki öğretmenimiz Naci amcamız derdi ki ‘Müzik aleti çalmayan mezun olamaz. Müzik eğitimi almayan, cumhuriyetin temel ilkelerini içine sindirmeyen bizden mezun olamaz’ Aydınlıktan korkanlar ülkenin geleceğini sadece biat kültürüne hapsetmek isteyenler bunları kapattı. Bunları açacak, yarınlara taşıyacak olanlar bizleriz. Biz bu sorumlulukla bu görevlere geldik. Göreve geldiğim ilk günden itibaren, bu duruşumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bize çocuklukta aşılanan sorumlulukla, öğretmenlerimizin bize ezberlettiği Mustafa Kemal inancıyla, bu görevi yarınlara taşıyacağız. Bu mücadelenin sonu zafer olacak” diye konuştu.

“Sen unutursan Atatürk’ü sana hatırlatırlar”

“Atatürk’ü unutturmak isteyenlere karşı Atatürk mutlaka hatırlatılır” diyen Mustafa Balbay, “Aydın olmanın ölçütü bilgi değil, tavırdır. Cahit Berkay’ın da özgün eserlerine kadar uzanan tavrı, topluma güneş gibi yansıyan bir ışıktır. O, 1990’ların ortasında ‘Bir şey yapmalı’ dedi. Bugün artık toplum çok şey yapmalı. Sorumluluklarımız büyük, mücadelemiz büyük. Zaten asıl olan sorunların değil, onları aşma iradesinin yüküdür. O irade varsa her sorun aşılır. Cahit Berkay’a verilen bu ödül bizleri de sevindirdi. Köy enstitüleri, 1940’ta kuruldu ve hala etkisini sürdürüyor. Atatürk’ü birçok yönüyle anabiliriz ama Jean-Jacques Rousseau’nun sözü ona çok yakışıyor, ‘Birçok durumu aydınlatmak, yönetmekten zordur’ Mustafa Kemal bunu başardı. Yok saymak isteyenler olabilir, ama Endonezya Cumhurbaşkanı gibi liderler sana hatırlatır, ‘Benim evimde Atatürk’ün heykeli var’ der. Ben 80 ülke gezdim, hepsinde Mustafa Kemal’e rastladım. Onun aydınlanma gücü çok yüksekti. Köy enstitülerini anmak, yaşatmak ve Cahit Berkay gibi bir isme ödül vermek hepimiz için gurur verici. Cahit Berkay’ı şöyle düşünüyorum; müzikte, sinemada yapılmış her şeye dokunmuş. Zülfü Livaneli, Selda Bağcan’a, Cem Karaca’ya, Barış Manço’ya dokunmuş, elini değdirdiği her şeye dokunmuş” dedi.

“Ayağında kara lastikli bir köylü çocuğunu CHP Genel Başkan Yardımcısı yapan hikayedir”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan ise köy enstitülerinin birçok insanın hayatına dokunduğunu anlatarak “Birkaç hikaye anlatmak istiyorum köy enstitülerine dair. Bundan 10 sene önce bir arkadaş topluluğundayız. Yine politika konusu açıldı. Konu, cumhuriyete ve şu anki burjuvaziye geldi. ‘İki kuşak geri gidin, cumhuriyet hikayesi olmayan ne sanatçı ne akademisyen vardır’ dedim. O gün tanıştığım Birant Canselen ‘Benim böyle bir hikayem var. Benim babam Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde öğretmenlik yaptı’ dedi. Ben İzmir’de büyüdüm, yetiştim ama ailem aslen Tokat Zileli. Köyümüzün ilk öğretmeni köy enstitülü. Annemin dayısı, o köyden ilk okuyan kişi. Köy enstitüsüne gidiyor, okuyor ve öğretmen oluyor, köye dönüp okul yapıyor. Kerpiç bir okul. Kendi yaptığı okulda bir sınıfta, beş sınıf yetiştiriyor. Annem de babam da orada yetişiyor. Sadece köy enstitüleri değil halk evleri, teknik ziraat okulları. Babam da ziraat teknik okulu mezunu. Öksüz. Köye gelen ziraat okulu müdürünün peşine takılıp enstitüye gidiyor. Uygulamalı tarım öğretiyorlar. Benim, Anadolu’nun yoksul köyünden çıkan, ayağında kara lastikli bir köylü çocuğunu CHP Genel Başkan Yardımcısı yapan hikayedir” diye konuştu.

“Enerjimizi Köy Enstitülerinden ve Cumhuriyetin enerjisinden alıyoruz”

Murat Bakan, hepimizin köy enstitüleriyle ilgili ya da bir cumhuriyet hikayesi olduğunu belirterek, “Beni en çok etkileyen, İsmet İnönü’nün Savaştepe Köy Enstitüsü’nü ziyarete gittiği olaydır. İnönü enstitüye gider. Orada bir kız öğrenciye ‘Beslenme çantanda ne var’ der. Kız çantasını açar. Peynir, ekmek ve bir de Sophokles’in Antigone’si var. Yanındakilere dönüp ‘Ekmeğimizi kitaba katık ettiğimizde bu ülke gerçekten bağımsızlığa kavuşacaktır. Biz düşmanla savaşı bitirdik. Şimdi enstitülerde cehaletle savaşıyoruz’ der. Köy enstitülerinin ışığı sönmedi, bugün kampüslerde direnen gençler, Savaştepe’deki kızın beslenme çantasından çıkan kitaptan geliyor. Biz, enerjimizi köy enstitülerinden ve cumhuriyetin enerjisinden alıyoruz” dedi.

Ödülünü Okullarından Sürgün Edilen Öğretmenlere Adadı

Nebil Özgentürk’ün Cahit Berkay Belgeseli’nin gösteriminin ardından ödülünü Dernek Genel Başkanı Gökhan Bal ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeyrek’ten alan usta sanatçı Cahit Berkay, “Ödülü, liselerde okullarından sürgün edilen öğretmenler ve de onların o güzel talebeleri adına alıyorum. Köy enstitülerinin kapatılması, cümlenin başında keşkelerin olduğu hatırlamalardır. Eğer ki enstitüler kapanmasaydı bugün bir İngiltere, Güney Kore ya da Almanya’dan hiçbir farkımız olmazdı. Bu keşke devam ediyor ama üstesinden geleceğiz. Her şey inadına daha güzel olacak” diye konuştu.

Genç Çello Sanatçısı Konser Verdi

Yapılan konuşmaların ve ödülün takdiminin ardından genç çello sanatçısı Adasu Akın bir konser verdi. Akın, hem kendi bestesini hem de Berkay’ın eserini seslendirdi.