Haber / Cengiz Kılınçaslan
Milli Eğitim Bakanlığı’nın özel program ve proje okullarına öğretmen ve yönetici atamaları Manisa’daki Eğitim iş Sendikası üyeleri tarafından protesto edildi. Ancak eyleme öğrencilerin de dahil edilmesine bir başka sendikadan tepki geldi. Bir grup öğrencinin okul önünde oturarak eyleme destek vermesini doğru bulmadığını belirten Türk Eğitim Sen Manisa Şube Başkanı Koray Özgürler,
“Bakanlığın uygulamasına biz de karşıyız. Hatta bu konuda harekete geçtik. Hakkımızı hukuki yollardan arıyoruz. Geçtiğimiz cumartesi günü avukatlarımızla birlikte mağdur öğretmenleri topladık. Hukuki yollarla ilgili görüşmeler yaptık, kararlar aldık. Ancak yapılan eylemlerde öğrencilerin hiçbir şekilde sürece dahil edilmemesi lazım. Öğrencilerin disiplini gitmeleri durumunda onları temsil edecek bir mekanizma yok. Öğrencileri eylemlere katılmasını tasvip etmiyoruz. Anne ve babalara bunu yaşatmamalıyız. Eylemlere siyaset karıştırılıyor. Henüz lise çağında olan öğrencilerimiz siyasi alane çekilmemeli. Tepkin varsa sandıkta dile getirirsin. Çocukları niye alet ediyoruz, neden onların hakkını yiyoruz?” dedi.
''Sonuçlar kamu vicdanını maalesef derinden yaralamıştır''
Milli Eğitim Bakanlığını da eleştiren Koray Özgürler,
“Çocuğum nitelikli okulda, proje okulunda eğitim görüyor diye sevinen, kamuoyunda yöneticilerinin ve öğretmenlerinin başarılı, nitelikli, her şeyden öte liyakat sahibi kişilerden seçilerek görevlendirildiğini düşünen öğrenci velilerimize ve bu eğitim kurumlarımızın öğrencilerine üzücü bir haberimiz var. Nitelikli okul diye tabir ettiğimiz Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Özel Program ve Proje okullarına öğretmen ve yönetici atamaları açıklandı. Sonuçlar kamu vicdanını maalesef derinden yaralamıştır. Bu güzide eğitim kurumlarımıza meslektaşlarımızın yapmış olduğu müracaatların sonuçlarına baktığımızda hukuk ve mevzuat tanımayan uygulamaları çok açık şekilde görmekteyiz. Bakanlık kendi çıkardığı yönetmeliğe uymuyor, mevzuatı, hukuk normlarını kişilere ve sendikal aidiyetlere göre değiştirebilmektedir. Bu durum kamuoyuna nasıl izah edilecektir merak ediyoruz. Eğer bu hukuk ve mevzuat dışı uygulamalar idarenin takdir yetkisi ile yapılıyorsa, soruyoruz; ‘Bu sınırsız ve size göre sorgulanamaz yetkiyi nereden, hangi yetki ve güçle alıyorsunuz, kullanıyorsunuz?’ Proje okulunda 4 yılını tamamlamış öğretmen hiçbir gerekçe gösterilmeden yerinden ediliyor. Çocuğumu nitelikli okula gönderdim/gönderiyorum diye sevinen, beklenti içerisinde olan velileri de bu konuda düşünmeye davet ediyorum. Cevap beklediğimiz sorularımız ise; Bakanlık bu atamalarda hangi objektif kriter yada kriterleri kullandı? Kamu yararı ve menfaatinin gözetilmediğini düşündüğümüz bu atamalarda kanun, yönetmelikler referans alınması gerekirken, aidiyet, mensubiyet gibi bize göre Türkiye Yüzyılı hedefinin ortaya konduğu bu dönemde, raflardan kalkması gereken uygulamalar içine mi girildi? Ehliyet ve liyakatın gözetilmediğini düşündüğümüz bu atamalarda hangi sendikal aidiyetler gözetildi? İnsan kaynağımız, ilin ehli meslektaşlarımız neden göz ardı edilerek ayrıştırıldı? Maarif model ile yetiştirmeyi düşündüğünüz ahlaklı ve erdemli bireyleri, yapılan bu uygulamaları örnek göstererek, bu şekilde mi yetiştireceksiniz? 2014 yılında Müsteşar TEKİN’in uygulamalarına karşı sendika olarak kazandığımız bir dünya idari davalara yarın yenilerini eklediğimizde bunun maddi ve manevi külfetini kim yada kimler üstlenecek? İl Milli Eğitim Müdürüne sözümüz şu; Yarın sizler başka yere gittiğinizde, bizler burada sizlerin hatalı uygulamaları sonucu, oluşması muhtemel sonuçlardan dolayı sizleri müssebbib tutarız. Manisa halkımız da eğitim camiamız da sizleri ve uygulamalarınızı hayırla anmaz. Kişisel tasarrufunuzdan dolayı bazı öğretmenleri yerlerinden ediyorsanız, aynı hassasiyeti emsallerine de göstermeliydiniz. Mağduriyeti olan herkesi hukuk mücadelesini başlatmak üzere sendikamıza davet ederken, son olarak da velilerimize, öğrencilerimize ve tüm eğitim camiamıza geçmiş olsun diyoruz.”